‘’İSTANBUL’UN ORTA YERİ SİNEMA’’
Nazım Hikmet Kültür Merkezi-Kadıköy
Bu hafta, İstanbul’a âşık şair Orhan Veli’nin dediği gibi her köşesi ayrı zenginlik ile dolu şehrimizin güzel ilçesi Kadıköy’de bahçesiyle de ünlü Nazım Hikmet Kültür Merkezi‘ne http://nkhm.org.tr yolumuzu düşürdük.
Sen ne kadar anlatsan da
Ya Bektaş-ı- Veli çıkacak karşına ya Nazım
Kazayla hataya düşersin dilinde
Sözcüğün boynu bükülür neme lazım. (1)
Günün çorbasını söyleyip ızgaraları beklerken önce sıcak bir kupa çay söyledik. Şubat soğuğu kapalı bölüme oturmaya yöneltti bizi. Genelde gelenler burasının müdavimi çünkü alışkanlık yapıyor.
Çayı güzel yemekleri lezzetli, bahçenin tadına doyum olmuyor. Servis yapanlar iyi bakıyorlar gelenlere. Ne de olsa Nazım Usta’nın adı.
Eser: Mehmet Aksoy
Nazım Usta parmaklıklar arasından
Güzel günler göreceğiz çocuklar
Güneşli günler göreceğiz.
Motorları maviliklere süreceğiz çocuklar
Işıklı maviliklere süreceğiz…
Der gibiydi.
Hâlbuki
Nazım dediğin ne ki
Dizesinde ceylanlar koşan bir bulut
Yağmuru yere düşmeyen sağanak
Karlı kayın ormanı
Biraz da mavi
Moskova’da bir mezar
Bursa’da cezaevi. (2)
Nazım Hikmet Kültür Merkezi kafeterya olarak da tercih ediliyor. Etkinlikler dışında kitabını, gazetesini alan rahatça oturabilir, yazısını yazar, dilerse içkisi kendisine eşlik eder.
En güzel tarafı üniversite zamanlarında olduğu gibi sözleşmeden arkadaşları görebilme olasılığı.
Yazar Atilla Akar’ı hava güzelse bahçede, çok soğuksa içerideki kısımda bir masada kendisine çok yaraşan melon şapkası, kitapları, notları ile çalışırken görmeniz olası. Sohbetleri ayrı bir entelektüel zenginlik.
Yüzler aşina, insan kendini evinde hissediyor. Bahçede yeşili görerek doğanın içinde ve şehir ile iç içe çay, kahve, şarap, rakı veya biranızı yudumlayabilirsiniz.
Bina çok güzel bazen düşlerimizde ah burası evimiz olsaydı bahçede neler yapılırdı diyoruz. Ah özel mülkiyet ciğerimize işlemiş ne yazık ki. Neyse böylesi iyi. Bir sürü insan böyle bir yerden mahrum kalırdı. Ustanın ismi her zaman olduğu gibi sevgiyle bir araya topluyor insanları
Memleketini çok seven güzel usta
Sen bizsin biz memleket.
‘Sorma ömürlere ne lazım
Nazımda Piraye, Piraye’de Nazım.’ (3)
Daha önce kafeterya olarak kullanılan kapalı bölüm şimdi Piraye Meyhane. Lezzetli mezeleriyle gelenleri ağırlıyor.
Edebiyat, çocuk, sosyal bilimler, dil, dans, resim, fotoğraf, tiyatro, atölyeler, konser ve etkinliklerin düzenlendiği salonlar var.
Ustaya sevgi ve saygıyla ayrılıyoruz bu güzel mekandan.
Bahariye Cad. Ali Suavi Sok. No.7
Kadıköy/İSTANBUL
(1), (2), (3) Bülent Aydınel
