Advert
Advert
SON DAKİKA
Advert

TUTUNAMAYANLAR’DAN OLMANIN AYRICALIĞI…

Son Güncelleme :

13 Nisan 2022 - 1:59

reklam
TUTUNAMAYANLAR’DAN OLMANIN AYRICALIĞI…
reklam

Tutunamayanlar’dan olmanın ayrıcalığı

‘’Şu anda, sana güzel bir söz söyleyebilmek için on bin kitap okumuş olmayı isterdim… Gene de az gelişmiş bir cümle söylemeden içim rahat etmeyecek; seni tanıdığıma çok sevindim kendi çapımda.’’ Oğuz Atay

Tutunamayanlar’dan olmak; Geçen gün sahafa uzun saçlı, temiz yüzlü bir genç geldi. Tanışıp biraz sohbet ettikten sonra yazdıkları hakkında fikrimizi almak istedi. Başladığı bir romandan bahsetti. Bir kaç pasaj okudu. Yaşı on sekizdi. Yazdıklarına yaşına uymayan eski kelimeler serpiştirse de kullandığı cümleler derindi. Umutsuzluk ve ölümün ağır bastığı paragrafların bu yaşta bir gencin kaleminden çıkması bizi şaşırttı ve hatta üzdü. Kendince haklı nedenleri olabilir elbette. Yazılarında hayran olduğu Oğuz Atay’ etkisi var.

Tutunamayanlar’ı okuduğumda sanırım üniversite birinci sınıfta ve bu gençle aynı yaştaydım. Bir çırpıda okumuştum. Sonra Oyunlarla Yaşayanlar, Bir Bilim Adamının Romanı, Korkuyu Beklerken ve diğer kitapları onu takip etti. Eleştiri dozu yüksek, mizah ile ironinin iç içe geçtiği, her şeye başka bir gözle baktıran ve bu yıkımı hızlandıran yoğun derinliği ile okuyanı sarsan kitaplar.

Postmodern edebiyat

Oğuz Atay ülkemizde postmodernist https://en.wikipedia.org/wiki/Postmodernismroman alanında yazan ilk yazar. Tutunamayanlar romanında, bireyin modern şehir yaşamındaki yalnızlığı, yabancılaşması, geleneksel kurallara ve kalıplara tutunamamasını anlatır.

Postmodernizm, modernizmin içinden ‘’içinden tramvay geçer’’ gibi ilerler

Postmodernizm, düşünce sisteminde bilim ve bilgiyi temel alan modernizm zemininde doğup yükselen bir kavramdır. 80’lerin başlarında yaygın olarak kullanılmaya başlandı. Bu kavram belli bir ideoloji ya da öğretiyi hedeflemez ve yadsımaz. Bütün öğretilerin ve felsefi sistemlerin kuramsal zeminini sorunsallaştırır. Sistemi değiştirmeyi düşünmez fakat sorgular, eleştirir, yerle bir eder. Statükoya karşı bir çıkış olarak nitelenebilir. Böylece modernleşmenin genel geçer kavramları olan hümanizmin, özgürlüğün, evrenselliği yerinden ederek,  metafiziği de yadsıyarak ilgi çekici hale gelir.

II. Dünya Savaşı sonrasında ortaya çıkan postmodernizm;

İnsanlığın yüksek amaçları doğrultusunda daha iyi bir dünya ve özgürlük temelinde yola çıkan modernizmi sorgular. Modernizmin temel aldığı akılcılık, özgürlük ve evrenselliği yeniden değerlendirip, aşmayı hedefler.

Kim bilir belki de Hegel ve Feurbach’ın diyalektik ve materyalizmi doğru temellerine oturtan Marksist öğretiye öykünme amaçlı küçük burjuva felsefesini sorgulayarak geliştirmek amaçlı olsa gerek.

Fakat bireyciliğin öne çıkartılarak revizyonizme ve küçük burjuva idealizmine saplanıp kalma olasılığı büyük. Yine de her şeyin sorgulanması önemli bir soyutlama.

Ötesi post post modern mi olacak zaman içinde göreceğiz.  Sanat, mimari, edebiyat alanlarında kendi gettosunu da yaratarak farklı kavramlarla yeni akımlar boy gösterecek.

‘’Bize öğretilen her söze inandık, yasaktır dendi kandık, hep girilmez levhalarına aldandık, bu tutulan yol yanlıştır bize.’’ Oğuz Atay

Her şey söylendi

Aslında her şey söylendi. Yeni bir şey söylemiyor olsak da daha iyi ve güzel bir dünyaya dair özlem ve hayalleri içimizde barındırarak yola devam ediyoruz.

‘’En tehlikeli kelime ama’dır. Önceden söylenen her söylemi veya kelimeyi öldürür! Mesela, seni seviyorum ama gibi…’’ Oğuz Atay

Delikanlı güzel yazıyordu ama…

Nurhan Özgel

https://ikinciyuzyil.com.tr

reklam

YORUM ALANI

Anonim 13 Nisan 2022 / 03:19 Yanıtla

tebrikler..

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.